30 Ekim 2007 Salı

Radyasyon Kaynakları İle Çalışan Kamu Sağlık Personeli Hakkında Yönetim Kurulu duyurumuz.

Bilindiği üzere Radyasyon kaynakları ile çalışan kamu sağlık personeli hakkında, Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 6.10.2007 tarih ve 26665 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Sağlık Hizmetlerinde İyonlaştırıcı Radyasyon Kaynakları İle Çalışan Personelin Radyasyon Doz Limitleri Hakkında Yönetmelik ile belirlenen radyasyon dozu limitleri içerisinde çalıştırılabileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu yönetmeliğe göre;
1- Radyasyonla çalışan kamu sağlık personelinin mesailerinin mezkur Yönetmelikte öngörülen radyasyon doz limitleri içerisinde kalmak kaydıyla 2368 sayılı Kanunun değişik 2 nci maddesinde belirtilen haftalık 45 saat olarak tanzim edilmesi, aynı Kanunun 4 üncü maddesinden yararlanan personel için 40 saat olarak uygulanması,
2- Mezkur Yönetmeliğin 8 inci maddesi; “Sağlık personelinin günlük mesaisi, radyoterapi
birimlerinde acil hasta yükünün karşılanabilmesi ve hiperfraksiyone tedavi şemalarının
uygulanabilmesi için; radyoloji ve nükleer tıp birimlerinde acil tanı ve tedavinin uygulanabilmesi için vardiya veya nöbet şeklinde düzenlenebilir. Vardiya veya nöbet için düzenlemeler ilgili birim sorumlusunun önerileri dikkate alınarak, kurum amirlerince yapılır. Vardiya veya nöbet şeklindeki çalışma düzeninde ilgili hekim radyasyon uygulamalarına eşlik eder” hükmü gereğince kurum içi gerekli düzenlemelerin yapılması,
3-Radyasyon güvenliğinin sağlanması bakımından bu Yönetmelik ve ilgili diğer mevzuatın
öngördüğü tüm gereklerin; Türkiye Atom Enerjisi Kurumu lisansı, kişisel dozimetre kullanılması, vb. hususların, yerine getirilmesi ve bu konuda halen eksiklikleri olan kurumların bu eksikliklerini ivedilikle gidererek mevzuata uygunluğun sağlanması istenilmektedir.
Danıştaya Verilen Dava dilekçesinde Yönetmeliğin 8. maddesine itiraz edilmekte ve gerekçe olarak aşağıdaki metinler sunulmaktadır.
Yasa koyucu Devlet memurlarının haftalık çalışma sürelerini tüm kamu personeli yönünden ortak bir esasa mutlak olarak bağlamamış kurumların ve hizmetlerin özelliklerine göre genel esastan ayrılarak farklı çalışma süreleri saptanmasına izin vermiştir.
Radyasyon Kaynakları İle Çalışan personelin sağlıklarının yakın ve ağır bir tehlike altında bulunması nedeniyle bu personel yönünden 657 sayılı Yasa ve Devlet memurları için öngörülen haftada 45 saat çalışma süresinden farklı bir düzenlemeye gidilmesinin hizmetin bir gereği olduğu tartışmasız olup, anılan 2. maddedeki “bu personelden iyonlaştırıcı radyasyon ile teşhis, tedavi veya araştırmanın yapıldığı yerler ile bu iş veya işlemlerde çalışan personel, Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte belirlenen radyasyon dozu limitleri içinde çalıştırılabileceği” hükmün bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir.
Ayrıca Sağlık Bakanlığı yönetmeliğinde, radyasyonla çalışan sağlık personelinin çalışma saatlerinin artırılmasına dayanak olan yasal düzenlemenin Anamuhalefet Partisi tarafından Anayasaya aykırı olduğu ve iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne dava açıldı.
28.3.2007 tarih ve 5614 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2 nci Maddesinin değiştirdiği 31.12.1980 tarih ve 2368 sayılı Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanunun 2 nci Maddesinin son Cümlesi aynen şöyledir;
“Kamu sağlık hizmetlerinde çalışan personelin haftalık kanunî çalışma süresi 45 saat, 4 üncü maddede tanınmış olan haktan yararlananlar için ise 40 saattir. Personelin günlük çalışma saatleri, 657 ve 926 sayılı kanunlardaki hükümlere göre tespit edilir. Ancak, bu personelden iyonlaştırıcı radyasyon ile teşhis, tedavi veya araştırmanın yapıldığı yerler ile bu iş veya işlemlerde çalışan personel, Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte belirlenen radyasyon dozu limitleri içinde çalıştırılabilir.”
İptali istenen, “Ancak, bu personelden iyonlaştırıcı radyasyon ile teşhis, tedavi veya araştırmanın yapıldığı yerler ile bu iş veya işlemlerde çalışan personel, Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte belirlenen radyasyon dozu limitleri içinde çalıştırılabilir.” cümlesidir.
Gerekçe ise; 28.3.2007 tarih ve 5614 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2 nci Maddesinin değiştirdiği 31.12.1980 tarih ve 2368 sayılı Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanunun 2 nci Maddesinin Son Cümlesinin Anayasa’ya Aykırılığı
İptali istenen bu cümlede, iyonlaştırıcı radyasyon ile teşhis, tedavi veya araştırmanın yapıldığı yerler ile bu iş veya işlemlerde kamu sağlık hizmetleri personelinin Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte belirlenen radyasyon dozu limitleri içinde çalıştırılabileceği hükme bağlanmıştır.
Bu cümledeki “yönetmelikte belirlenen radyasyon dozu limitleri içinde çalıştırılabilir.” tümcesinin, kamu sağlık kuruluşlarında iyonlaştırıcı radyasyon ile teşhis ve tedavi hizmeti verilen ve araştırma yapılan yerlerde çalışan sağlık personelinin günlük mesai süresi, izin süresi ve diğer çalışma koşullarının belirlenmesinin Yönetmeliğe bırakıldığı anlamını taşıdığı kuşkusuzdur.
İptali istenilen cümle ile sağlık personelinin çalışma saatleri düzenlenmiştir. Gerekçede amacın Yönetmeliğin iyonize radyasyon ile çalışan sağlık personelinin radyasyon dozu limitleri içerisinde çalıştırılması olduğu belirtilmekte ise de, gerekçe ile iptali istenilen hükmün metni birlikte değerlendirildiğinde, değişikliğin esas amacının, bu personelin mevcut yasa ve tüzük hükümlerine göre 5 saat olan günlük çalışma süresinin arttırılması, diğer çalışma koşullarına ilişkin haklarının ortadan kaldırılması olduğu görülmektedir.
Anayasanın 128 inci maddesi memur ve kamu görevlilerinin niteliklerinin, atanmalarının, görev, yetki ve yükümlülükleri ile özlük işlerinin kanunla düzenleneceğini bildirmektedir.
İptali istenen kural ile, kanunla düzenlenmesi gereken kamu sağlık kuruluşlarında iyonlaştırıcı radyasyon ile teşhis ve tedavi hizmeti verilen ve araştırma yapılan yerlerde çalışan sağlık personelinin günlük mesai süresi, izin süresi ve diğer çalışma koşullarının belirlenmesinin Yönetmeliğe bırakılması Anayasanın 128 inci maddesine aykırı düştüğü gibi; yürütmeye – idareye bırakılan bu yetkinin kullanımına ilişkin esaslar yasada gösterilmediği için asli bir düzenleme yetkisi niteliğini kazandığında kuşku yoktur.
Diğer taraftan iptali istenen cümle ile. çalışma şartlarının belirlenmesinde sadece radyasyon limitlerinin esas alınması öngörülmüştür. Ancak radyasyondan korunma sisteminde doz sınırlarına uyulması. radyasyonun zararlı etkilerinden korunmanın tek ve yeterli gerekliliği değildir.
       Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi'nce yapılan ve iyonizan radyasyona uzun süre maruz kalan radyoloji çalışanlarında, uzun süreli düşük doz iyonizan radyasyonun bu kişilerin kan değerlerine etkilerinin incelendiği rapora göre; radyoloji çalışanları, bağışıklık düzeyi bakımından bazı bozukluklara neden olan düşük doz iyonizan radyasyonun bile uzun dönem etkilerine mesleki olarak maruz kalmaktadır. Rapora göre; "biyolojik değişikliklerin başlaması için alınan radyasyonun herhangi bir eşik değeri yoktur. Bu nedenle diyagnostik radyolojide çalışanlar radyasyondan ne kadar korunurlarsa korunsunlar, bunlar için küçük radyasyon dozları dahi önemli riskler taşımaktadır".(Türk Tanısal ve Girişimsel Radyoloji Dergisi, Haziran 2004,C.10, Sayı 2, s. 97-102- Bu araştırmada Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde görev yapan 51 Radyodiagnostik çalışanının kan değerleri alınmış ve bu kişiler üzerinde radyasyonun olumsuz etkileri tespit edilmiştir).Radyasyonun herhangi bir sağlık sorununa neden olmayan bir düzeyi bulunmamaktadır. Bu nedenle de radyoloji çalışanlarının ve ailelerinin sağlıklarının korunabilmesi bakımından doz sınırlamasının yanı sıra çalışma sürelerinin azaltılması da büyük önem taşımaktadır.
       Bu Kanunun çıkarılışındaki tek amaç asli görevi dışında dışarıda ek iş yapanları engellemek. Yoksa bu kanunun ne Avrupa birliğine uygunluğu var ne de mevcut durumu düzeltmeye yönelik bir yanı. Kanun ek iş yapan meslektaşlarımızı engellemek amacı gütmekte. İsteyen döner sermayesinden, iş tazminatından vazgeçebilir, 8 saat sonunda yine dışarıda çalışabilir.
       “Zaten biz tam gün çalışıyoruz bizi etkilemez” diye düşünenler; Dikkat edilecek olursa kanun tamamen ele alındığında kamu sağlık hizmetinde çalışanların özlük haklarını yıpratmak olduğu, kamunun özele dönüştürülmesi açıkça görülmektedir. Kaybettiğimizin sadece özlük haklarımız olmadığı da göz önünde tutulmalıdır. 
Sağlık Bakanının konuşmasını yorumsuz yazıyoruz;
Radyasyonla ilgilenen sağlık çalışanlarının mesai saatlerinin günlük mesai saati olan,
normal diğer sağlık çalışanlarının mesai saatine yükseltilmesiyle ilgili bir madde getiriyoruz.
Şunu açıkça ifade etmeliyim ki: Burada mesai saatinin bugüne kadar beş saatle kısıtlanmış olması aslında radyasyonla birlikte çalışan sağlık çalışanlarını korumuyor. Burada da koruma, yine, bu işle ilgili olanların bileceği gibi, dozimetre dediğimiz radyasyonu ölçen cihazların kişinin kendisiyle birlikte taşımasıyla yapılıyor. Yoksa, bir insan, bir saatte de çok büyük radyasyon alabilir, iki saatte de çok büyük radyasyon alabilir. Dolayısıyla, kişinin yıllık ne kadar radyasyon dozu alacağı önemli, üstelik, buna ilaveten, beş yılda toplam alacağı radyasyon dozu önemli. Şimdi, biz, mevcut kanunla normal çalışma sürelerini getirirken, radyasyon dozuyla ilgili diğer hükümleri elbette koruyoruz.
Şimdi, deniyor ki:
"Efendim, Türkiye'deki, işte, cihazlar yetersiz veya bu işle ilgili mekânlarda uygunsuzluk var"
buna katılmak mümkün değildir .
Gerekli tedbir ve önlemleri almadan yalnızca çalışma saatlerini değiştirmeye yönelik Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünün aceleye getirerek çıkarttığı ve Meslektaşlarımızın sağlıklarını tehlike altına sokacak bu yönetmeliği uygun bulmamakta ve kabul edilemez olduğunu düşünmekteyiz.
Sağlık Teknisyen ve Teknikerleri Derneği olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada meslektaşlarımızın kazanılmış haklarını diğer sivil toplum örgütleri ile işbirliği yaparak koruma yönünde elimizden geleni yapacağımızı kamuoyu ve meslektaşlarımıza bildiririz.
SATED Yönetim Kurulu